[TR] Atomik Alışkanlıklar — Kitap İncelemesi

Yavuz ERTUĞRUL
26 min readFeb 19, 2024

--

Herkese selamlar! Bu yıl, önceki yıllardan farklı olarak, yaptığım her şeyi daha detaylı organize etmeye, bir yerde toplamaya ve bunları sizlerle paylaşmaya karar verdim. Gerçekten çok güzel hazırlanmış bir kitap olan “Atomik Alışkanlıklar”, okurken farkındalığınızı artıran ve içinizde bir değişim arzusu uyandıran bir eser. Her sayfada zamanınızı planlamanın, yeni alışkanlıklar edinmenin ve bunları sürdürmenin ne kadar önemli olduğunu ve aslında ne kadar çok zamanınız olduğunu fark ediyorsunuz. Bildiğiniz gibi, “Bir kitap okudum hayatım değişti” gibi bir söz vardır. Ben bu sözü şu şekilde yorumlamak istiyorum: “Bir kitap okudum ve hayatım rayına oturdu.” Aslında herkesin hayalleri, hedefleri ve planları var. Fakat bu planları düzenli bir program ile takip edip pes etmediğiniz takdirde onları daha gerçekçi hale getirebilirsiniz. Geleceğin meyveleri bugünün fedakarlıkları sayesinde olgunlaşıyor. O zaman o ağacı dikmek için en güzel zaman bugün değil mi? Emin olun onu izlemek ve ilk meyvesini yemek size “İyi ki bu ağacı dikmişim” dedirtecek. O zaman haydi başlayalım bakalım bu kitap neymiş.

Bu yazıyı bölümler halinde hazırladım ve her bölümde aldığım notları paylaştım, şimdiden iyi okumalar dilerim.

Dall-E 3 ile yazar tarafından oluşturulmuştur. ❤

BÖLÜM 1 — Kazananların da kaybedenlerin de hedefleri aynıdır

Alışkanlıklarımız, kendimizi geliştirmenin bileşik faizidir. Etkisini anında hissedemeyiz belki, ama 5 ya da 10 yıl sonra dönüp baktığımızda “İyi ki yapmışım” dediğimiz şeyler olurlar.

Küçük değişiklikler, etkileri az gözüktüğü için genelde göz ardı edilir. Örneğin, kenara biraz para ayırdığınızda bir anda milyoner olmazsınız ya da 3 gün spora gittiğinizde mükemmel bir vücuda sahip olamazsınız. Bu değişimin yavaş temposu, motivasyonu düşürebilir ve insanları yeni alışkanlıklarından vazgeçirebilir.

Sağlıksız bir öğün yediğinizde tartı ibresi oynamayabilir veya işleri sonraya bıraktığınızda onları tamamlayacak vaktiniz olabilir. Ama şunu unutmamak gerekir: %1'lik iyileşmeler nasıl ki birlikte büyük bir fark yaratıyorsa, %1'lik hatalar da toplandığında bizi olumsuz etkileyecektir.

Alışkanlıklarımızdaki bir değişiklik ile yaratılan etki, bir uçağın rotasını birkaç derece değiştirmek ile yaratılan etkiye benzer. Uçak rotasını 3.5 derece değiştirirse, varacağı şehir de değişir. Küçük bir değişiklik gibi görünse de, sonuçta büyük bir fark yaratıyor.

İnsanlar genelde çok çabalamalarına rağmen başarıya ulaşamadıklarından yakınırlar ve pes ederler. Bunu bir örnekle açıklayalım:

Bir buz küpünü gözlemleyelim. -3.8 derece bir ortamda olduğunu ve bu ortamı yavaş yavaş ısıttığımızı düşünelim. -3.3, -2, -1 derecelerde herhangi bir değişiklik olmaz. Fakat 0 dereceye ulaştığında buz erimeye başlar. Daha önceki sıcaklıklardan sadece 1 derecelik bir değişim, büyük bir değişimin kilidini açmış olur. Aynı şekilde, alışkanlıklarımızdaki küçük değişiklikler de zamanla büyük bir fark yaratabilir. Önemli olan, pes etmeden, istikrarlı bir şekilde bu değişiklikleri sürdürmektir.

Yukarıdaki görsel ile de bu durumu açıklayabiliriz aslında olay budur.

Bunun tam tersi de geçerlidir, kanser ömrünün %80ini fark edilmeden geçirir ve birden birkaç ay içinde bedeni esir alır.

Kötü bir alışkanlığı yenmeye çalışmak içimizdeki meşeyi kökünden sökmeye, iyi bir alışkanlık inşa etmek ise narin bir çiçeği büyütmekten farksızdır.

Olimpiyatlara katılan her sporcu altın almak ister, her aday işi almak ister, peki başarılı ve başarısız insanlar aynı hedefleri paylaşıyorlarsa kazananları kaybedenlerden ayıran şey hedef olamaz. Hedef her zaman vardır lakin farklı bir sonuca ancak sürekli küçük iyileşmelerden oluşan bir sistem oturttukları zaman ulaştılar.

Kendimden de örnek vermem gerekir ise bir hedef koyduğumda ve ona ulaştığımda aşırı mutluluk evresine gireceğim inancında oldum çok uzun zaman, bir akıllı telefon almak, istediğim bilgisayarı almak gibi ama bunlara ulaştıktan sonra kısa bir mutluluk süreci sonrası sıradanlaştılar. Bu noktada baktığınız zaman mutluluk gelecekteki halimin keyfini süreceği bir şey oldu aslında. Başarıya giden pek çok yol varken tatmini tek bir senaryo ile kısıtlamanın hiçbir anlamı yok!

Hedeflerinizin seviyesine çıkmazsınız, sistemlerinizin seviyesine inersiniz

BÖLÜM II — Yanlış Şeyi Değiştirmeye Çalışmak

Alışkanlıklarımız yer ettiği zaman hiç peşimizi bırakmayacak gibi gözükür hele istenmeyenler. Ne kadar çaba harcarsak da abur cubur yemek, çok fazla içerik tüketmek, sigara içmek gibi alışkanlıkları hiç bırakamayacağız sanarız.

Davranışsal Değişimin 3 Katmanı — Çizim yazara ait

Hızlıca bu katmanlar ne bir ondan bahsedeyim:

  • İlk katman sonuçlarınızı değiştirmek: Kilo vermek, kitap yayınlamak gibi => Belirlediğimiz hedeflerin çoğu bu katman ile bağlantılı
  • İkinci katman süreçlerimizi değiştirmek: Daha iyi bir iş akışı için masamdaki dağınıklıkları toplamak gibi => İnşa ettiğim alışkanlıkların çoğu bu katman ile bağlantılı
  • Üçüncü katman kimliğimi değiştirmektir: Bu katman inançları değiştirmek ile alakalı, dünya görüşüm, imaj, kendimle ve başkaları ile ilgili yargılar =>Taşıdığımız inançların varsayımların ve ön yargıların çoğu bu katman ile ilgili

Sonuç: Elde ettiğim şey / Süreç: Yaptıklarım / Kimlik: İnandıklarım

Aslında sorun şu katman iyi veya bu katman kötü değil,her katmanın kendine göre bir faydası var. Sorun, değişimin istikametidir

Kişinin özüyle uyuşmayan davranış kalıcı olamaz.

Gerçek davranış değişikliği kimlik değişikliğidir, iyileşmeler benliğimin bir parçası haline gelene kadar geçicidir. Örneğin, hedefim kitap okumak değil de okuyan birisine dönüşmek ya da sigarayı bırakmaya çalışan biri değil sigara içmeyen birisine dönüşmek gibi.

Olduğum kişiyi değiştirmenin en pratik yolu aslında yaptığım şeyi değiştirmektir. Her alışkanlık sadece sonuç vermek ile kalmaz, aynı zamanda çok daha önemli olan kendime güvenmeyi de öğretir. Yani bu şeyleri gerçekten başarabileceğime inanmaya başlarım ve bunlar birikip kanıtlar değişmeye başladıkça kendime anlattığım hikaye de değişir.

BÖLÜM III — 4 Basit Adımda Daha İyi Alışkanlıklar

İlk adım bir davranışı başlatmak için beyni tetikleyen işaret, daha sonra alışkanlığın ardındaki motivasyon gücü olan istek, istek duyulan şey alışkanlığın kendisinden ziyade getireceği sonuç.(bkz. sigara içmeme isteği değil de daha sağlıklı olma isteği)

Bir işareti isteğe dönüştüren gözlemcinin düşünce duygu ve hisleridir.

Bir kumarbaz için kumar makinelerinin sesi yoğun bir tetikleyici olabilir ama nadiren oynayan birisi için o şıngırtılar arka plan sesinden ibaret.

Üçüncü adım gerçekleştirdiğimiz alışkanlık yani tepkidir, dördüncü ve son adım ise her alışkanlığın nihai amacı olan ödüldür

Sorun ve Çözüm Safhası — Tablo yazara ait

İşaret => Ödülü fark etmek

İstek => Ödülü arzulamak

Tepki => ödülü ele geçirmek

İyi ve Kötü Alışkanlık— Tablo yazara ait

1. Yasa Görünür Kılın

BÖLÜM IV — İyi Görünmeyen Adam

Bir örnek vererek başlamak istiyorum, uzun yıllar kalp krizi yaşayan insanlarla uğraşan bir ilk yardımcıyı düşünelim. Aile toplantısına katılan bu kişi kayınpederinin yüzündeki kan eksikliğini istemsiz olarak fark ederek ona hastaneye gitmesini söylüyor ve adam yakın bir zamanda kalp ameliyatı oluyor.

Bizler o kadar çok alışkanlığımızı bilinçsiz yaparız ki artık otomatikleşmiştir bunlar ve bunları düşünme olasılığımız da o kadar azalır. Örneğin kahve içerken yanında sigara içmek, veya dışarıya çıkmadan evdeki elektrikli aletleri fişten çekmek gibi.

Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz — Carl Jung

Alışkanlıklarımızı takip etmek onları ele almak gerektiğini düşünüyorum. Davranış değişikliği süreci her zaman farkındalık ile başlar, iyi olanlar her ne kadar güzel olsa da istemediğimiz kötü alışkanlıklarımızdan da kurtulmak için başlangıç olarak alışkanlıklarımızın ne olduğunu öğrenmeliyiz.

Alışkanlık takibi için kullandığım şablon — Notion

Mesela kitabın önerdiği gibi halen detaylı olarak alışkanlıklarımı iyi kötü nötr olarak takip etmiyor olsam da Notion üzerinde bu şekilde bir şablon ile alışkanlıklarımı takip ediyorum.

Yani iyi kötü alışkanlıktan ziyade alışkanlıkların etkili olup olmadığına göre sınıflandırmak daha mantıklı, uzun vadede bana nasıl hizmet edeceğine göre, örneğin sigara içmek kısa vadede stresimi azaltabilir lakin uzun vadede sağlıklı bir davranış değil.

İşaret etme ve seslenme diye bir teknik var. Japonya başta olmak üzere tren sürücüleri tarafından kullanılan bir güvenlik tekniği, bu yöntem hataları %85 kazaları %30 azaltmış. Bizler de bu yöntemi kullanarak dikkatimizi arttırabiliriz. Biraz saçma gelecek, bana öyle gelmişti ama örneğin canım cips yemek istiyor ama cips yemeye ihtiyacım yok, tam yiyecekken onu yemek bana kilo aldıracak ve sağlığıma zarar verecek diye sesli olarak kendinize söylemek ve bunu bir süre yaparak aşırı cips yemeyi azalttım.

Her şey ne için çabaladığıma bağlı.

Bir alışkanlık bizim için iyi iken başka birisi için kötü de olabilir o yüzden hedeflerimize göre alışkanlıklarımızı kategorize etme şeklimiz de değişir. Örneğin eğer kilo vermeye çalışan biriysem belirli yiyecekleri yemek zararlı bir alışkanlık ama bir başkası için mesela kas yapan birisi için bunları yemek iyi bir alışkanlık olabilir.

BÖLÜM V — Yeni Bir Alışkanlık Geliştirmenin En İyi Yolu

Bir şeyleri yapacağım edeceğimden ziyade somut bir eylem planı hazırlamanın faydalarını yaklaşık 1 aydır görüyorum. Detaylı bir planınız olduğu zaman bir ilham beklemezsiniz, nerede yapacağınız, ne yapacağınız nettir ve ayırdığınız vaktinizi verimli bir şekilde o işe ayırırsınız.

Detaylı bir program — Notability

Ben bir günümü bu şekilde planlıyorum, bu şekilde planladığım zaman örneğin 7–9 arası direkt programlama yapacağımı yazmak yerine tam olarak ne yapacağımı da detaylandırıyorum, bu sayede o zaman aralığında proje olarak bunu mu yapsam şunu mu yapsam gibi düşünerek zaten 2 saat ayırmış olduğum vaktin 10 15 dakikasını düşünmek ile harcamıyorum direkt işimin başına oturuyor ve onu yapıyorum.

[ŞU DAVRANIŞI] [ŞU ZAMANDA] [ŞURADA] gerçekleştireceğim

Alışkanlık İstifleme

Yeni alışkanlığımıza bağlı kalma ihtimalimizi, onu eski bir davranışımızın üstüne istifleyerek arttırabiliriz. Uyanır uyanmaz ilk yapılacak işimi halledeceğim, kahvemi koyduktan sonra makale okuyacağım, köpek ve bahçeyi hallettikten sonra 15 dakika yürüyüş yapacağım olabilir.

[ŞU MEVCUT ALIŞKANLIKTAN] sonra [ŞU YENİ ALIŞKANLIĞI] gerçekleştireceğim

BÖLÜM VI — Ortamın Önemi

Alışkanlıklar bulunduğum yere ve önümdeki işaretlere göre değişebilir. Eğer mutfakta bir cips, çikolata görürsem öncesinde aklımda olmamasına rağmen ve aç hissetmememe rağmen alıp yerim, karanlık bir sokakta temkinli yürürüm gibi.

İnsan vücudunda yaklaşık 11 milyon duyu reseptörü var ve bunun yaklaşık 10 milyonu görmeye ayrılmış, yani gördüklerimde küçük bir değişiklik yaptığım takdirde yaptıklarımda büyük bir kaymaya yol açabilir. Örneğin masada cips görmek yerine meyveleri koyalım, elmaları göremeyeceğimiz buzdolabına koymak yerine tezgahın üzerine koyarsak meyve yeme alışkanlığımız artabilir, veya midi klavyemi masamda kolay erişebileceğim bir yere koyduktan sonra hayatıma daha çok dahil oldu. Bir alışkanlık hayatımın büyük bir parçası olsun istiyorsam, onu ortamımın büyük bir parçası yapmalıyım.

Kendi dünyanızın sadece tüketicisi değil aynı zamanda mimarı da olun

Ben hayatımın her döneminde düzeni elden bırakmamaya çalıştım, dağınıklıktan hiç hoşlanmam ve yeri geldi iş, okul, farklı iller yeni ortamlar ama her seferinde rahat edebileceğim rahat çalışabileceğim sayısız ortamım oldu. Rahat edebilmek için kendim oluşturdum bu ortamları düzenle birlikte verimim de o kadar çok arttı ki bundan dolayı buna çok önem verdim

Ortam Düzeni

Odamın düzenini değiştirmeden önce odamın küçüklüğünden çok fazla yakınıyordum, ama bir noktadan sonra bu yakınmanın gereksiz olduğunu ve yapabileceğim, bu düzeni daha iyi hale getirebileceğim bir yol var mı diye düşünmeye başladım ve şuan olduğu düzene getirdim, eskisinden daha rahatım, odamda bayağı bir yer açıldı. Tabletimi efektif kullanmak istiyordum ve bunun için yukarıdaki resimde görebileceğiniz gibi bir stand aldım ve bunun sayesinde hem rahatça tabletimi kullanabiliyorum hem de klavyemi, ve kitap okurken fazlası ile not alan birisiyim bunun için bir kitap standı almak istiyordum ama hem onu koyup hem de klavyemi aynı anda koyabileceğim bir yere sahip değildim ben de bunun için masaya monte edebileceğim bir monitör standı aldım ve masamı rahatça kullanabiliyorum.

Yeni bir ortama ulaşamadığınızda, ortamınızı yeniden tasarlayarak istediğiniz ortama ulaşabilirsiniz.

Davranışımızı ortamdaki nesneler değil onlarla olan ilişkimiz tanımlar.

Kimisi için kanepesi kitap okuduğu yer, kimisi içinse iş sonrası televizyon izlediği, başka birisinin sohbet ettiği bir ortam. Bir ortamın bağlamını diğerine karıştırmamaya özen göstermek lazım, çünkü bunlar karışmaya başlayınca zaman alışkanlıkları da karışmaya başlıyor.

Her şeyin bir yerinin ve amacının olduğu istikrarlı bir ortamda, alışkanlıklar daha kolay oluşturulur yani tek bir alanı, tek bir şey için kullanmak gibi. Yemeğinizi sadece mutfakta masada yemek ya da kitap okuyacaksanız sadece belirli bir yerde okumak gibi veya yatağınızı da sadece uyku için kullanmanız.

BÖLÜM VII — Kendini Kontrol Etmenin Sırrı

Bir alışkanlık kodlandığında, ortamsal işaretler her ortaya çıktığında harekete geçme dürtüsü canlanır, örneğin uzun yıllar önce bir arkadaşınızla düzenli at bindiğinizi düşünün ve bu aktivite sırasında sigara içtiğinizi, 30–40 yıl geçse bile siz ata bindiğinizde sigara içme dürtüsü bir anda derinlerden gelir.

Kötü alışkanlıklar uyuşturmaya çalıştıkları hisleri büyütürler, kötü hissedince cips yemek => cips yediğin için kötü hissetmek, fazla tv izlemek miskinlik yaratır => miskin olunca enerjimiz azalır => daha çok tv.

Bir alışkanlığı aşabiliriz ama unutmamız çok olası değil, yani isteğe karşı direnmek mümkün tabii ki ama zor ve çok enerji gerektirir.

En iyi öz kontrole sahip insanlar tipik olarak onu en az kullanması gerekenler oluyor, bir özelliği çok sık kullanmamız gerekmediğinde kendi kendimizi kısıtlamak kolay gelir. Dayanıklılık, azim, irade başarı için gerekli ama bunları iyileştirmenin yolu daha disiplinli birisi olmayı dilemekten ziyade daha disiplinli bir ortam yaratmaktan geçer.

Bilim insanları bağımlılara kokain fotoğrafını 33 ms gösteriyor ve idrak edilemeyecek bir zaman olmasına rağmen isteği ve arzuyu kıvılcımlandırıyor. Bundan dolayı 1. davranış değişikliği olan görünür kılmanın tersini yani görünmez kılmayı burada uygulayacağız.

Nasıl ki bir meyve yeme alışkanlığı için onu göz önünde bir yere koyuyorsak, işimize odaklanmak için işimiz bitene kadar telefonumuzu, ya da oyun konsolumuzu göremeyeceğimiz bir yere koyabiliriz.

Öz kontrol kısa vadeli bir strateji / ortamı optimize etmek daha kalıcı ve kendimi kontrol etmenin kolay yolu. İyi alışkanlıkların işaretlerini görünür kılıp kötü alışkanlıkların işaretlerini görünmez kılmak gibi.

2. Yasa Cazip Kılın

BÖLÜM VIII — Bir Alışkanlık Nasıl Karşı Konulmaz Kılınır

Normalüstü uyarıcı, doğal cazibe unsurlarını abartarak dürtülerimizi tetikleyen bir olay yani birnevi beyni heyecanlandırmak gibi. Reklamlar, mankenler, sosyal medya içeriği, fast food bunlar modern dünyamızın normalüstü uyarıcıları, bizim için doğal olarak cazip olan özellikleri abartıyorlar ve sonuç olarak dürtülerimiz çılgına dönerek bizi aşırı alışveriş, sosyal medya, yeme bağımlısına dönüştürüyor

Örnek olması açısından aşağıdaki videoda özellikle gıda sektörünün, reklam filmlerini nasıl manipüle ederek normalüstü uyarıcıları tetiklediğini görebilirsiniz.

Hazzı deneyimleme becerisi sabit olmakla birlikte, dopamin yokluğunda arzu ölüyor ve arzu olmayınca eylem son buluyor.

  • Fareler burunlarını bir kutuya sokuyorlar ve her soktuklarında güçlü dopamin dozu alıyorlar ve saatte ortalama 800 kere sokuyorlar
  • Kumar makinesinde de mantık aynı insan aynı dopamin için makinenin kolunu ortalama 600 kere çeviriyor.

Bunların en büyük sebebi eylemin ödüllendirici olacağını öngördüğümüz zaman dopamin seviyeleri beklenti nedeni ile hızla yükselir.

  • Kumar bağımlıları kazandıktan sonra değil, bahis yapmadan hemen önce dopamin hücumu yaşarlar
  • Ya da yeni çıkacak bir bilgisayar oyununu oynamanın hayali oynamaktan daha keyifli olabilir gibi

Beynimizin istemeye ayırılmış sinir devrelerininin sayısı hoşlanmaya tahsis edilenden daha fazladır. Arzu davranışı güdümleyen motor, tepkiye yol açan şey ise şiddetli istek.

[MEVCUT ALIŞKANLIKTAN] sonra [İHTİYAÇ DUYDUĞUM ALIŞKANLIĞI] yapacağım.
[İHTİYAÇ DUYDUĞUM ALIŞKANLIKTAN] sonra [İSTEDİĞİM ALIŞKANLIĞI] yapacağım.

  • Yürüyüş yapmaya ihtiyacım var (gereklilik)
  • Babam ile vakit geçirmek istiyorum (istek)
  • Kod pratiği yapacağım (gereklilik)
  • kod pratiği yaptıktan sonra 1 saat tekrar yapmalıyım (istek)

Bu şekilde gerekliliklerimizle isteklerimizi istifleyerek onları yapma ihtimalimizi arttırırız.

BÖLÜM IX —Alışkanlıkları Biçimlendirmede Aile ve Arkadaşların Rolü

İnsanlık tarihi boyunca iş birliği ve doğaçlama yapmayı en etkin şekilde öğrenenler baskın gelmişlerdir — Darwin

İlk alışkanlıklarımızı seçmeyiz, taklit ederiz, özellikle 3 grubun alışkanlıklarını taklit ederiz, yakın olan, çok olan, ve güçlü olan

Yakın Olanı Taklit Etmek

12 bin kişinin 32 yıl boyunca takip edildiği bir deney yapılıyor ve bu deneyden bazı sonuçlar elde ediliyor.

  • Bir kişinin obez olma ihtimali obez bir arkadaşı var ise %57 artıyor,
  • İlişkisi olan birisi partneri kilo verince kilo verme eğilimi gösteriyor %33,

Neye dönüşmek istiyorsak etrafımızı o insanlarla çevrelemeliyiz bu önemli bir nokta, insan olarak sürü halinde yaşamak, uyum sağlamak, başkaları ile bağ kurmak onların onayını saygısını kazanmak isteriz. Nerd fitness adında bir spor salonu var burada spor salonuna gitmeyi genelde istemeyen, rahat hissetmeyen “nerd” olarak adlandırılan insanlar bir araya gelerek spor yapıyorlar, buradaki ana amaç ortak ilgi bulunca bir sürünün parçası olarak hissedince daha mutlu oluyorlar ve daha çok spor yapıyorlar.

İncelemek isterseniz Nerd Fitness

Çok Olanı Taklit Etmek

  • Deneyden haberi olan aktörler ve aktörlerden habersiz insanların oluşturduğu bir deney grubunda katılımcılara çubukların uzunlukları soruluyor ve deneyden haberi olan katılımcılar bariz bir şekilde yanlış cevabı söylüyor, geriye kalanlar ise bile bile yanlışı seçiyor ve bu eğilim deneyden haberi olanların sayısı arttıkça artıyor.
  • Başka bir deneyde ise cevizi daha gelişmiş yöntemler ile kırabilen bir maymun bu yöntemden habersiz olan diğer grubun arasına katıldığında grubun iç baskısına maruz kalarak onlara uyuyor ve bildiği yöntemi uygulamıyor.

Bu gibi daha nice örnek, genelde eğilim olarak haklı olmaktansa bir grupla birlikte yanılmayı yeğleriz, alışkanlıklarımızı değiştirmek kabileye uyum sağlamak olduğunda değişim caziptir, tersinde ise genelde istenmeyen bir şey.

Güçlü Olanı Taklit Etmek

Bazen daha güçlü veya başarılı gördüğümüz kişileri taklit etme eğilimindeyizdir. Bu, aslında hayatta kalma ve adapte olma stratejimizin bir parçası. Güçlü olanı taklit etmek genelde başarıya ulaşmanın bir yolu olarak görülür. Yani, bir nevi, “Eğer bu yöntem onlar için işe yarıyorsa, belki bana da yarar” düşüncesiyle hareket ederiz. Hayatta kalmak ve gelişmek için çevremizdeki başarı örneklerinden öğreniyoruz gibi düşünülebilir.

BÖLÜM X — Kötü Alışkanlıklarınızın Nedenlerini Nasıl Bulup Ortadan Kaldırırsınız

Alışkanlık oluşturan hemen her ürüne baktığınızda bu alışkanlığın yeni bir motivasyon yaratmaktan ziyade insan doğasının altta yatan güdülerine tutunduğunu görürüz.

  • Aşkı bulmak ve üremek => Tinder kullanmak
  • Başkaları ile bağ kurmak => Facebook’ta dolaşmak
  • Sosyal açıdan kabul ve onay görmek => Instagram’da paylaşım yapmak
  • Belirsizliği azaltmak => Google’da arama yapmak
  • Statü ve prestij elde etmek => video oyunları oynamak

Alışkanlıklarımızı dezavantajlarından çok getirilerini vurgulayarak ifade etmek, beynimizi yeniden programlamanın ve bir alışkanlığı daha cazip kılmanın hızlı ve kolay yoludur.

  • Egzersiz yapmayı yorucu bir aktivite olarak düşünmek yerine, kendimi güçlendirme yolu olarak görürsem, bu alışkanlığı daha cazip hale getiririm. “Sabah koşuya çıkmam gerek” yerine, “Dayanıklılık kazanma ve hızlanma zamanı” olarak düşünmek gibi.
  • Birikim yapmayı bir fedakarlık olarak görmek yerine, gelecekteki alım gücümün artacağına odaklanırsam, motivasyonum artabilir ve birikim yapma alışkanlığımı sürdürmeyi daha çekici hale getirebilirim.
  • Kod yazmanın zorluklarına odaklanmak yerine, yazdığım kodun beni dünden daha iyi, daha pratik bir programcı yaptığına odaklanırsam, pratik yapma alışkanlığını kolaylaştırabilirim.

3. Yasa Kolaylaştırın

BÖLÜM XI — Yavaş Yürüyün Ama Asla Geriye Gitmeyin

Bir alışkanlıkta ustalaşmak istiyorsak kilit nokta kusursuzlukla değil, tekrarla başlamaktır. Yeni bir alışkanlığın her özelliğini ayrıntılı olarak planlamaya gerek yok, o alışkanlığın pratiğini yapmalıyım. Yapmam gereken, alışkanlığı tekrarlamak

İki farklı gruptan fotoğraf çekmeleri isteniyor ilk grup nicelik grubu, bu grup ürettikleri üzerinden notlandırılacak ve istediği kadar fotoğraf çekebilecek, bir diğer tarafta ise nitelik grubu var bu grup çalışmalarının kalitesine göre notlandırılacak ve dönem boyunca sadece bir fotoğraf çekebilecekler, A almaları için kusursuz mükemmellikte bir fotoğraf çekmeleri lazım.

Dönem sonunda hangi grup daha iyi notlara sahip oluyor dersiniz? Daha iyi fotoğraflara ve notlara nicelik grubu sahip oluyor, bu öğrenciler dönemi fotoğraflar çekerek, farklı kompozisyon ve ışıklarla deneyler yaparak, çeşitli yöntemler deneyerek ve hatalarından ders çıkararak geçirirken, nitelik grubu kusursuzluk üzerine uğraşıp bir tane fotoğraf çekiyor.

Alışkanlık Çizgisi — Atomik Alışkanlıklar

Sadece tekrar ederek bile bir alışkanlığın kodlanmasındaki en kritik adımı halletmiş oluruz.

Bundandır ki tonlarca fotoğraf çeken öğrenciler becerilerini ilerletirken, mükemmel fotoğraflar konusunda fikir yürütmekle yetinenlerin yerinde sayması, burada bir grup aktif pratik ile uğraşırken diğer grup pasif öğrenmeye odaklı.

Bütün alışkanlıklarımız çaba gerektiren pratikten otomatik davranışa doğru bir yol izler ve her adımını düşünmeden bir davranışı gerçekleştirdiğimiz sürece otomatikleşme denir.

Yeni alışkanlığı yerleştirmek ne kadar sürer yerine sormamız gereken soru bu alışkanlığı yerleştirmek ne kadarını gerektirir? Bir alışkanlığı otomatikleştirmek için kaç tekrar gerekir?

Asıl önemli olan, farkı yaratan şey bu davranışı ne sıklıkla tekrarladığımız

  • Örneğin bir şeyi otuz günde iki kez de yapabiliriz iki yüz de

BÖLÜM XII — En Az Çaba Yasası

Doğru olanı yapmanın mümkün olduğunca kolay olduğu bir ortam yaratmak, daha iyi alışkanlıklar edinme mücadelemizin çok önemli bir ayağını oluşturuyor. İyi alışkanlıklarımızla bağlantılı zahmeti azaltmanın ve kötü alışkanlıklarla bağlantılı zahmeti arttırmanın yollarını bulmak bu açıdan önemli.

Enerjimiz bizim için çok kıymetli ve beynizimiz de onu mümküm olduğunca koruyacak şekilde tasarlanmıştır, bizler en az çaba ile en fazla değeri sağlayan seçeneği seçme eğilimindeyiz.

Bir şeyleri kolaylaştırmak bu yüzden önemli aslında, bir örnek vermek gerekirse ortadan bükülmüş bir bahçe musluğundan daha çok su akmasını sağlamak için boruyu düzeltedebiliriz, suyu daha fazla açadabiliriz, boruyu düzeltmek için harcadığımız ufak bir enerji ile daha fazlasını kaybetmekten kurtulabiliriz.

Eve yemek servisi sağlayan uygulamalar, bizlerin market alışverişi zahmetini azalttığı veya arkadaşlık siteleri, sosyal ortamlara girip insanlarla tanışma zahmetini azalttığı için daha çok kullanılma eğilimindedir.

İlk başta da dediğim gibi edinmek, sürdürmek istediğimiz alışkanlıkları kolaylaştırıp ve istemediklerimizi zorlaştırdığımız takdirde, işimiz kolaylaşır.

Örneğin spor salonu alışkanlığımı kazanma sürecimde spora götüreceğim eşyalarımı ve sporda giyeceğim kıyafetlerimi önceden hazırlayarak bazı üşengeçliklerden kendimi kurtardım ve bu alışkanlığımı edinme sürecimi kolaylaştırdım.

Daha sağlıklı bir beslenme düzenine geçmek ve daha az abur cubur yemek istiyordum, bunun için her gün meyve yemeyi planlıyordum ama bir türlü olmuyordu, ben de her sabah uyandığımda yiyeceğim meyveleri hazırlamaya ve onları saklama kabına koymaya karar verdim, ve karnım kazındığında ya da meyve yemek istediğimde ilk olarak kolayca erişebileceğim bir yerde olan meyveye yöneliyorum ve şuan da bu düzeni sürdürmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Tam tersi olarakta abur cubur gibi yiyecekleri gözlerden ırak ve ulaşırken enerji harcayacağımı düşündüğüm yerlere koydum ve bu aktiviteyi bu şekilde zorlaştırdım, aynı şekilde çok oyun oynadığımı düşündüğüm dönemde ise konsolu bütün fişlerini çekerek kutusuna kaldırmaya karar verdim ve oyun oynamayı gerçekten çok istediğimde kutusundan çıkarıyorum, diğer türlü üşeniyorum zaten 🙂

BÖLÜM XIII — Ertelemeye İki Dakika Kuralı’yla Nasıl Son Verebilirsiniz

Kitabın bu bölümü çok kafama yatmamış olsa da sizlerle birkaç bir şey paylaşacağım.

Karar Anları — Atomik Alışkanlıklar

İyi bir günümüz ile kötü bir günümüz arasındaki fark karar anlarında yapılan sağlıklı tercihlerimiz ve bunlar üst üste bindiğinde iyi bir gün de geçirebiliriz aksine kötü bir gün de.

Modern çağın en iyi dansçı ve koreograflarından biri olarak kabul edilen Twyla Tharp başarısındaki en önemli payın gündelik alışkanlıklara ait olduğunu söylüyor, her sabah 5:30'da uyanıyor ve bir taksiye biniyor spor salonuna gidiyor, bu basit bir eylem ama onu yapmak eylemi tekrarlanabilir ve kolay kılıyor atlama veya farklı bir şekilde yapma şansını azaltıyor.

Kitap burada iki dakika kuralı diye bir şeyden bahsediyor, yeni bir alışkanlığa başlarken o alışkanlığın süresi iki dakikayı geçmemelidir. Katılırsınız ki 2 dakika yaptığımız şeyin bizi bir katkısı yok ama burada amaç hiçbir şey yapmamaktansa bu alışkanlığa bir başlangıç yapmış olmak ve her gün 2 dakika bile olsa onu yapmak şeklinde bakılabilir.

Her gün 5–10 dakika bile olsa yürümeye çalışıyorum belki ilerleyen zamanlarda 30 dakika 1 saate çıkar amacım bu alışkanlığı 5 dakika bile olsa sürdürmek.

Alışkanlık Şekillendirme Örnekleri — Atomik Alışkanlıklar

BÖLÜM XIV — İyi Alışkanlıkları Kaçınılmaz, Kötü Alışkanlıkları İmkansız Kılmanın Yolları

Teknolojiye bıraktığımız her alışkanlık, zaman ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlayarak onları bir sonraki büyüme aşamasına aktarmamıza imkan tanır.

Mesela 3. bölümde paylaştığım alışkanlıklarımın takibini otomatikleştirmem gibi çoğu ihtiyacımı ikinci beynim olarak kullandığım Notion üzerinde otomatikleştiriyorum.

Second Brain — Notion

Örneğin yaptığım iş başvurularını job application os adında bir sayfa üzerinde otomatikleştirdim burada başvurduğum şirketlerin bilgileri, çalışma şekli, maaş bilgisi hangi CV ile başvurduğum ne zaman başvurduğum başvurumun hangi aşamada olduğu, daha sonrasında görüşme içerisinde aldığım notlar, bir yere başvururken hazırladığım birbirinden farklı applikasyon şablonları, aldığım sertifikaları tuttuğum klasörlerin olduğu işletim sistemi gibi bir sayfa baktığınız zaman.

Harcadığım paranın hesabını tutmak için kullandığım bir otomasyon var burada hangi para birimi ile ödediğim, nereden, nasıl ödediğim bilgileri var kullandığım üyelik aktif mi, aylık mı yıllık mı belirli bir periyod üzerinden mi ödüyorum şeklinde bir otomasyonum var.

Beyin çöplüğüm olarak kullandığım anlık olarak aklıma gelen ama o an bakamayacağım içerikleri burada tutuyorum daha önceden bu olayı şu şekilde yapıyordum sekmeleri açıyor ve o açık sekmelere bakacağımı düşünerek orada istifliyor ve onları sonsuzluk ile baş başa bırakıyordum ama şuan bunları daha düzenli kontrolüm altında olan bir ortamda tutuyorum ve notion ın kullanışlı yapısı sayesinde güzel bir şekilde tutabiliyorum.

İşte benim ikinci beynim olarak kullandığım daha nicesini otomatize ettiğim ortamım burası, enerji ve zamandan tasarruf etmeme fazlası ile yardımcı olan bir yer ve burası sayesinde ayıracağım vakti daha verimli kullanabiliyorum bu şekilde daha efektif alışkanlıklar oluşturabiliyorum.

Tabii teknoloji her zaman lehimize işlemiyor hele ki kontrolü sizin elinizde değilse, üretimden ziyade sürekli bir tüketim içerisinde olduğunuz takdirde hayatınızın iplerini kaybettiğinizi hissedebilirsiniz

Burada şöyle bir yorumda bulunabilirim bundan yaklaşık 4–5 ay önce hayatımı boşa geçirdiğimi düşündüğüm sayısız an yaşadım stresi, sıkıntıyı en üst perdeden yaşadım, hatta bağımlılık derecesinde içerik tükettiğim için bir uzmandan yardım almalıyım gibi çok düşündüm sosyal medya bağımlılığını nasıl bırakırımı çok araştırdım, ama şimdi dönüp baktığımda aslında bu kadar kıymetli olan zamanımı nasıl o şekilde harcadığımı çok sorguluyorum. Şöyle düşünmenizi istiyorum internette ve sosyal medyada günde 3 saat vakit geçirdiğinizi düşünün baktığınız zaman çok durmuyor gibi ama yılda 45 gün demek bu 45 günde çok fazla şey yapabilirsiniz. O zaman yaptığım en büyük hata zamanımı herhangi bir şekilde planlamamış, yaptıklarımı takip etmemiş olmamdı boşlukta savrulmak gibi bir şey ama şuan zamanımı 5. bölümde programımdan bir örnek bulabilirsiniz, saat saat planladığımda aslında her şeye ne kadar çok vaktim olduğunu fark ediyorum ve sosyal medyaya bakmak aklıma bile gelmiyor, 4–5 ay önce bağımlılık seviyesinde uğraştığım sosyal medya, plan program ve bir amaç ile bağımlılık olmaktan çıktı o yüzden benzer şeyleri yaşıyorsanız ve buna benzer hislere sahip olduğunuzu hissederseniz yalnız değilsiniz bundan dolayı paylaşmak istedim.

4. Yasa Tatmin Edici Kılın

BÖLÜM XV — Davranış Değişikliğinin Temel Kuralı

Deneyim tatmin edici olduğunda bir davranışı tekrarlama olasılığımız artarken tam tersinde ise tekrarlama olasılığımız neredeyse sıfırlanır ve onu tekrarlamak için pek bir nedenimiz olmaz.

Mesela programlama ile uğraştığım ilk zamanlarda veya okulda aldığım fizik dersinde yaptığım yanlış şuydu, ders notlarımdan okuyarak, internetten video izleyerek, ve çıkmış sorulara bakarak fizikten yüksek alacağıma inanıyordum ve aynı şekilde programlamada ise kod yazmak yerine kod yazmayı öğrenme döngüsüne girdim, aslında burada sorun şuydu bu bilgileri bilmek güzel ama bunları alışkanlık seviyesinde düzenli olarak uygulamıyordum. Ne zaman fizikte soruları çözmeye başladım ve her gün kod yazmaya başladım, o zaman fizikte iyi notlar almaya ve daha iyi kod yazmaya başladım.

Şu anda kesin olan bir ödül gelcekte sadece mümkün olan ödülden daha değerlidir.

Hızlı hazdan yana olmak zaman zaman birtakım sorunlara yol açar

  • Bir insan akciğer kanseri riskini arttırdığını bile bile neden sigara içer, ya da obezite riskini arttırdığını bile bile neden aşırı yer? Kötü alışkanlıkların sonuçları gecikirken ödülleri hızlıdır bundan dolayı ilk olarak onlar tercih edilir. Sigara içmek sizi 10 yıl sonra öldürebilir ama şu anda stresi azaltıyor diye ilk ona uzanırsınız, aşırı yemek uzun vadede zararlı ama şu anda iştahımı dindiriyor diye ona yönelirim.

Hemen ödüllendirilen şey tekrarlanır, hemen cezalandırılan şeyden ise kaçınılır, baktığımız zaman sabreden mükafatını alır sözü buraya cuk diye oturuyor. Hazzı ertelemede iyi olan insanlar genelde daha başarılı oluyorlar, daha az madde kullanıyor, strese daha iyi tepkiler veriyor ve daha üstün sosyal beceriler sergiliyorlar.

Hemen hemen her alanda başarı, bir noktada geç gelecek bir ödül uğruna yakın zamandaki bir ödülü yok saymamızı gerektiriyor.

Bunu gerçekleştirmenin en iyi yolu uzun vadede getirisi büyük olan alışkanlıklara biraz hızlı haz, uzun vadede getirisi büyük olmayan alışkanlıklara ise hızlı acı eklemekten geçiyor.

Spor salonuna ilk başlarda gidip daha güçlü olmayı bekleyemeyiz, egzersizi egzersizin kendisinden keyif aldığımız için yapmak birkaç ayın sonunda olur, biraz kollar sıkılaşınca yapmak kolaylaşır, başlangıçta yoldan şaşmamak için bir nedene ihtiyacımız olur. İşte hızlı ödüller bundan dolayı gereklidir.

Başka bir örnek vermek gerekirse bunu yaparken bir şeyin eksikliğinden mahrum kalmamak adına olumlu bir şey ile eşleştirebiliriz bunu, örneğin dışarıda yemek yemeye son vermek istiyor ve evde pişirmek istiyoruz diyelim bir birikim hesabı açarak adını “Avrupa seyahati koyup” her dışarıda yemediğimde içerisine 500 TL koyayım ve yıl sonunda parayı seyahat için kullanayım. Bu şekilde dışarıda yiyememe mahrumiyetimi yıl sonunda avrupa seyahati ile kapayabilirim.

BÖLÜM XVI — İyi Alışkanlıklara Her Gün Nasıl Bağlı Kalınır

3. bölümde alışkanlıklarımı Notion üzerinde bir alışkanlık takip edicisi ile otomatik bir şekilde takip ettiğimden bahsetmiştim aslında orada mantığım şuydu ilk olarak edinmek istediğim alışkanlıkların her birisi için kart oluşturuyorum ve bu alışkanlığın tam olarak ne olduğunu detaylandırmaya çalışıyorum. Burada ana amacım şu aslında yanlış şeyi ölçmemek, ilk başlarda her gün kod yazıp yazmadığımın takibini yapıyordum, ama bunu takip etmemin bir anlamı olmadığını daha da detaylandırmam gerektiğini fark ettim ve kod kısmını üçe ayırıp detaylandırdım, proje, algoritma, ve öğrenme olarak bunları takip etmenin şuan daha mantıklı olduğu kanaatindeyim, bir şeyi ölçebiliyor olmam onun en önemli şey olduğu anlamına gelmiyor, başka örnek vermem gerekirse anlamlı işler çıkarmak yerine uzun saatler çalışmaya odaklanırız veya on bin adım atmayı sağlıklı olmaktan daha fazla önem veririz gibi.

Alışkanlık Takip Sistemi — Notion

Genel olarak bu alışkanlıkların takibini yapmamın ötesinde her gün yaptıklarımı işaretlediğim ve bunları onay kutusu ve ilerleme çubuğu kullanarak küçük galibiyelerle destekliyorum ve alışkanlıkları devam ettirmem kolaylaşıyor.

Alışkanlıkların takibini tutmak birden fazla yasaya katkı sağlıyor ve bundan dolayı da güçlüdür. Bir davranışı hem görünür, hem çekici, hem de tatmin edici yapar.

  1. Örneğin yaptığım şeyleri takip etmek beni mutlu eder. 4 ay aralıksız her gün kod yazdığımı gördüğümde daha bir şevkle bu alışkanlığa devam ederim ve bu beni mutlu eder. Kanıt gözümün önünde olduğu için kendime yalan söyleme ihtimalim de azalır.
  2. En etkili motivasyon, ilerlememi somut bir şekilde görmem olur sanırım, her gün kazandığım küçük galibiyetler de arzumu besler.
  3. Takip etmek kendi başına bir ödüle dönüşebilir, yapılacaklar listemin üzerini çizmek tatmin edici, ya da emeklerimin büyümesini izlemek ve bunu izledikçe daha çok yapmak eğiliminde olurum. Sonuçtan çok sürece odaklanırım, mesela karın kası yapmayı takıntıya dönüştürmek yerine akışı canlı tutmaya ve egzersizlerimi atlamayan bir insana dönüşmeye çalışırım.

Baktığınız zaman alışkanlıklarınızın takibini yapmak bu devirde teknoloji sayesinde gerçekten çok kolay, yürüyüş adım vs takibini akıllı saatim ile yapabilirim ya da harcamalarımın kontrolünü kredi kartı uygulaması üzerinden sağlayabilirim, ne kadar sosyal medya içeriği tükettiğimi telefonumun kendi uygulaması üzerinde sağlayıp optimize edebilirim.

Her alışkanlık bir noktada son bulur, ve tek bir ölçümden daha önemli olan şey alışkanlıklarımızın raydan çıkacağı zaman için iyi bir planınızın olmasıdır.

Kimsenin mükemmel olmadığını ve hayatta bazen alışkanlıklarımızın raydan çıkabileceğini hepimiz biliyoruz. İster hastalık, ister iş seyahati ya da ailevi bir durum olsun, engeller kaçınılmaz. Bu noktada, kitap “Asla iki kez aynı hatayı yapma” prensibini öneriyor. Bu prensip, ilk hatanın asla bizi raydan çıkarmazken, aynı hatayı tekrar yapmanın alışkanlıklarımızı bozma riski taşıdığını vurguluyor. Yani, ikinci kez yapmak, aslında yeni bir alışkanlığın başlangıcı olabilir. Başarılı insanların sırrı, hata yaptıklarında hızla toparlanabilmelerinde yatıyor. Yoğun bir günde bile, küçük bir adım atmak, o alışkanlığı sürdürmeye çalışmanın değerini artırıyor. Bu düşünce, bir alışkanlığı yerine getiremediğimiz zamanlarda dahi ona sadık kalmamızı sağlayan bir motivasyon kaynağı oluyor.

“İki kez atlamamak” güzel bir fikir olabilir, ama her zaman gerçek hayata uymayabiliyor. Mesela, bir örnek vermek gerekirse, banyom tadilattaydı ve birkaç gün boyunca duş alamadım. Bu yüzden spora da gidemedim. Ama tadilat bittiğinde hemen spora geri döndüm. Yani, hayatta beklenmedik şeyler oluyor ve bazen iki gün üst üste alışkanlıklarımızı yerine getiremiyoruz. Ama bu, o alışkanlığı tamamen kaybettiğimiz anlamına gelmiyor. Ben şahsen, iki gün kaçırmamaya çalışsam da, eğer bir sebepten dolayı olmazsa, bunu bir alışkanlığın sonu olarak görmüyorum. Asıl mesele, durum ne olursa olsun, tekrar yoluna dönebilmekte.

Başarılı iş adama Charlie Munger, birleştirmenin birinci kuralının onu hiçbir zaman gereksiz yere kesintiye uğratmamak olduğunu söylüyor, yani kayıpların bileşik kazançları kemirmesine izin vermemek diye düşünülebilir.

Yaz okulunda, sıkışık bir takvimde Fizik II ve Calculus II’yi geçmem gerekiyordu. Her ikisine de sıkı bir şekilde çalıştım. Fizik sınavım matematikten önceydi ve sonuçları gördüğümde, düşük puan aldığımı görünce moralim bozuldu. Matematik finaline girecekken, bir anda çalışma motivasyonumu kaybettim. Ancak birkaç saat sonra, “Bu kadar emek verdim, şimdi pes etmek neyime?” diye düşündüm. Ve yeniden kolları sıvadım, çalışmaya devam ettim. Sonunda, Fizik’ten geçtim ve Matematik’ten de AA aldım. Aslında demek istediğim, zorluklar karşısında pes etmemek gerekiyor. Kayıplar bazen bizi sınamak için gelir, ama asıl mesele, onlara rağmen yolumuza devam edebilmekte.

BÖLÜM XVII Bir Sorumluluk Ortağı Her Şeyi Nasıl Değiştirebilir

İnsanlar sonuçları ciddiye aldıklarında çok daha hızlı öğreniyorlar. Mesela, bir restoran düşünün, müşteri kötü bir yemek yedi ve bir daha geri gelmeyeceğini söyledi. Bu restoran için alarm zilleri çalmaya başlar, çünkü bir daha asla gelmeme olasılığı, onları daha iyi yemekler yapmaya zorlar. Aynı şey hayatımızın diğer alanları için de geçerlidir. Bir hata yaparsak ve bu bizi rahatsız ederse, düzeltmek için hemen harekete geçeriz.

Kendimizle bir alışkanlık sözleşmesi imzalamamız ise tam olarak burada devreye giriyor. Nasıl ki emniyet kemeri takma alışkanlığımız 39 yıl içerisinde yasa sayesinde %88'e ulaştıysa, kendi hayatımızda da bu tarz sözleşmeler yaparak alışkanlıklarımızı güçlendirebiliriz. Söz gelimi, bir eylemi yapmazsam belirli bir bedel ödemeyi kabul edersem, bu beni o eylemi gerçekleştirmek için daha da motive eder. Sonuçta, davranışlarımız ve alışkanlıklarımız için aldığımız sonuçlar ve cezalar arasında gecikme olmaması gerekiyor ki, gerçek bir değişim yaratabilelim. Yani, harekete geçmek ve sonuçları hızla deneyimlemek, bizi istikrarlı bir yolda tutar.

İyi Alışkanlık ve Kötü Alışkanlık — Atomik Alışkanlıklar

Böylece 4 yasa hakkında da konuşmuş olduk yukarıdaki resimde detaylıca inceleyebilirsiniz.

İleri Taktikler(Sadece İyi Olmaktan Gerçek Anlamda Muhteşem Olmaya Nasıl Geçilir)

BÖLÜM XVIII: Yetenek Hakkındaki Gerçek(Genler Ne Zaman Önemli, Ne Zaman Önemsizdir)

Alışkanlıklarımızın hayatımızda belirleyici bir konumda olduğu aşikar ve bunu her geçen gün daha iyi anlıyorum. Kişilik özelliklerimiz bizim kim olduğumuzu, nelerden hoşlandığımızı ve nasıl bir yol izleyeceğimizi belirliyor. Yaratıcı, açık fikirli olabiliriz ya da daha temkinli ve tutarlı, işte bu farklılıklar, hangi alışkanlıkların bize uygun olduğunu ve hangilerinin bizi sıkıntıya sokabileceğini gösteriyor. Her alışkanlık için, keyif alabileceğimiz bir versiyon var ve asıl mesele bu versiyonu keşfedebilmekte.

Dall-E 3 ile yazar tarafından oluşturulmuştur ❤

Örneğin, Google çalışanlarına verilen %80 iş %20 kişisel proje zamanı gibi, hayatımızda da kendimize böyle alanlar yaratmalıyız. Bu, hem AdWords hem de Gmail gibi devrim yaratan projelerin ortaya çıkmasını sağladı. Peki, bana eğlenceli gelen ama başkaları için iş gibi olan şeyler neler olabilir? Zamanın nasıl geçtiğini unuttuğum şeyler neler? Bu gibi sorular, güçlü yanlarımı destekleyen ve zayıf yanlarımdan uzak durmamı sağlayacak alışkanlıkları bulmama yardımcı olabilir.

Sonuçta, herkesin kazanmaya çalıştığı alışkanlığı kazanmak yerine, kendi güçlü yönlerime uygun bir alışkanlık ile ilerlemeyi hedeflemem daha kolay ve etkili olur. Tıpkı vücut geliştiren birinin bilek güreşi konusunda uzmanlaşmış birine karşı zorlanması gibi, her alanda en iyisi olamayız, ama kendi alanımızın en iyisi olabiliriz. Genlerimizin bize verdiği ipuçlarını takip etmek, ne üzerinde çalışmamız gerektiği konusunda yardımcı olabilir ve doğru stratejiyle, doğamızı avantaja çevirebiliriz.

BÖLÜM XIX: Goldilocks Kuralı: Hayatta ve İşte Motivasyonunuzu Korumanın Yolları

Goldilock Kuralı’na göre insanlar motivasyonlarının zirvesine, var olan becerilerinin sınırındaki görevlerde çalışırken ulaşırlar.

Goldiloks Kuralı — Atomik Alışkanlıklar

Hatırlıyorum da her gün basketbol oynadığım bir dönem vardı ve benden daha iyi oynayan, benim seviyemde ve benden daha kötü sayısız insan ile basketbol oynadım ve en çok keyif aldıklarım, oynamak istediklerim benim seviyemdeki insanlardı çünkü benden daha iyi olanlar ezici bir üstünlük kuruyordu ve benden daha kötü olanlar üzerinde ise bunu ben kurduğum için bir noktadan sonra sıkılıyordum yani 1–2 gün sıkıntı olmuyor ama 3. gün oynamak içimden gelmiyordu o yüzden en çok oynamak istediğim ve zevk aldığım grup benim seviyemdeki rakiplerimdi. Bu kural da tam olarak bu aslında alışkanlığımızın düzenliliği ve devamlılığı için ufak zaferler ekleyebiliriz proje bitirmek, sertifika almak, bir kursu bitirmek gibi, ama bunlar ulaşması zor ya da çok kolay olmamalı tam ayarında olmalı.

Başarının karşısındaki en büyük tehdit başarısızlık değil sıkıntıdır.

En başarılı sporcular ile sıradan sporcular arasındaki asıl fark her gün antreman yapmanın, aynı kaldırışları defalarca tekrarlamanın sıkıcılığıyla kimin baş edebildiğine dayanır.

“İnsanlar yeniliği öyle çok arzularlar ki iyi durumda olanlar bile bir değişiklik olmasını en kötü durumdakiler kadar çok ister — Machiavelli”

Video oyunları görsel yenilik, içerik yeniliği sağlar, kumarbazlar arada bir -ama öngörülebilir bir arayla değil- büyük ikramiye kazanır. Ödüllerin temposu değişkenlik gösterir. Bu değişkenlik dopamin salgısının artmasına neden olur. Psikolojide buna değişken ödül denir.

Değişken ödül olsun ya da olmasın edindiğimiz hiçbir alışkanlık ebediyen ilginç kalmaz. Bu yolculukta bir noktada herkes aynı zorlukla karşılaşır ve bu sıkıntıyı sevmek zorunda kalır. Bu noktada profesyoneller onlar için neyin iyi olduğunu bilir, bu yönde çaba harcar ve programlarına bağlı kalırlar ama amatörler hayatın araya girmesine ve mecburiyetlerin onları rotadan çıkarmasına izin verir. Kusursuz olmanın tek yolu, aynı şeyi defalarca yapmaktan sonsuz şekilde mutlu olmaktan geçer, bu sıkıntıya aşık olmaya mecburuz.

BÖLÜM XX: İyi Alışkanlıklar Yartmanın Dezavantajı

Edindiğim alışkanlıklar ustalığımın temelini yaratır. Satrançta taşların temel hareketlerini öğrendikten sonra oyunun bir sonraki seviyesine geçerim ya da bir programlama dilini temel seviyede öğrendikten sonra o yapı taşları ile neler yapabileceğimi düşünmeye başlarım, alışkanlıklarımı aslında otomatik pilota geçene kadar yaparım ve ilerlemek için o noktaya kadar edindiğim bilgileri bir sonraki seviyenin yapı taşı olarak kullanırım, her alışkanlık bir sonraki performans seviyesinin kilidini açar, otomatikleşen alışkanlıklar ise bizlerin daha az enerji harcamasını ve kalan enerjimi de bir sonraki aşamaya aktarmamı sağlar bu böyle bir döngüdür.

Fakat alışkanlıkların getirilerinin bir bedeli vardır, başlangıçta her tekrar akıcılığı, hızı ve beceriyi geliştirir. Ama daha sonra, bir alışkanlık otomatikleştikçe geri bildirime duyarsızlaşırız. Bilinçisiz tekrara düşeriz. Hata yapmak bu noktada kolaylaşır. Otomatik pilottayken bir şeyi “yeterince iyi” yapabildiğimizde onu nasıl daha iyi yapabileceğimizi düşünmeyi bırakır ve küçük hatalara dikkat etmemeye başlarız.

Bir Alışkanlıkta ve Alanda Ustalaşmak Grafik — Atomik Alışkanlıklar

Alışkanlıklarımı gözden geçirmemeyi, aynaya bakmadığımız için üzerimizdeki gömlekteki lekeyi ya da dişimizin arasındaki bir yiyeceği görmemeye benzetebiliriz, ufak bir enerji harcayarak bu kusurlarımızdan kurtulmamız mümkün iken biz bunu yapmadığımız takdirde onlar orada kalmaya devam edecek.

Kimliğinizi küçük tutun — Paul Graham

Y Combinator’ın kurucusu Paul Graham yazılarını ve kendisini severek takip ettiğim bir girişimci ve yazılarını okumak isterseniz bu linkten ulaşabilirsiniz.

Bu söz aslında çok kıymetli, çok anlamlı, tek bir inancın bizi tanımlamasına ne kadar izin verirsek hayat bize her meydan okuduğunda ona uyum sağlamakta bir o kadar zorlanırız.

  • Vegan beslenme şekli ile besleniyorsak, ve bizi beslenme şeklimizi değiştirmeye zorlayacak bir sağlık sorunu yaşarsak bir kimlik bunalımı yaşayabiliriz.
  • Ya da her şeyi bir oyun kurucu, veya bir firmada ortak olmaya bağlarsak hayatımızın o yönünü yitirmek bizi mahveder.

Bu kayıpları hafifletmenin anahtarı, kendimizi belli kalıplara belli rollere sokmamak ve bu roller değişse bile kimliğimizin önemli yanlarını koruyabileceğimiz şekilde yeniden tanımlamaktır.

  • Bir sporcuyum yerine, ben zihnen dayanıklı ve fiziksel zorlukları seven bir insanım,
  • Ben müthiş bir askerim yerine, disiplinli güvenilir ve takım çalışmasında çok başarılı bir insanım,
  • Ben CEOyum yerine, ben bir şey kuran ve yaratan bir insanım diyebilirim.

Doğru seçtiğimizde kimliğimiz kırılgan olmak yerine esnek olur.

İnsan yumuşak ve esnek doğar, ölünce kaskatı ve serttir.

Bitkiler yumuşak ve bükülebilir doğar, ölünce kırılgan ve kurudurlar.

Yani her kim sert ve katı ise ölümün mürididir.

Her kim yumuşak ve uysal ise yaşamın mürididir.

Sert ve katı olan kırılır.

Yumuşak ve esnek olan galip gelir.

LAO TZU

Bu satırlar benim için çok anlamlı ve anlattıklarımı da bir o kadar güzel özetlemiş.

Alışkanlıklar bizlere sayısız fayda sağlasa da, dünya etrafımızda değişirken, eski düşünce ve davranış kalıplarımıza bizi kilitleyebilirler. Hayatın doğası gereği her şey geçicidir ve sürekli değişim halindedir. Bu nedenle, mevcut alışkanlık ve inançlarımızın bize hizmet edip etmediğini düzenli olarak sorgulamalıyız. Öz farkındalık bu süreçte kritik bir rol oynar, onun eksikliği, zehir gibidir ve kafa yorma ile gözden geçirme ise onun panzehiridir.

Kalıcı sonuçlar elde etmenin sırrı, ilerleme kaydetmeye asla son vermemektir, durmamamız halinde neler inşa edebileceğinize inanamazsınız. Nasıl ki tek bir bozuk para bir insanı zengin etmez, alışkanlıklarımızda bir anda sonuç vermez ama küçük alışkanlıklar sadece üst üste eklenmez aynı zamanda birleşerek büyürler. Atomik alışkanlıkların gücü budur. Küçük değişiklikler ile inanılmaz, azımsanamayacak sonuçlar.

Biraz uzun bir yazı oldu ama bu kitabı okurken çok fazla aydınlanma anı yaşadım yani bilinçsiz yaptığım çoğu şeyi kitap sayesinde daha anlamlı kılıp daha düzenli bir hale soktum, ondan dolayı bu kadar detaylı bir şekilde paylaşmak istedim. Yazı için vakit ayırdığınız ve buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim. Kendime sakladığım hiçbir şeyin bana ait olduğunu düşünmediğimden yazmayı, öğrendiklerimi de sizlerle paylaşmayı çok seviyorum. Bilgi paylaştıkça çoğalır eğer varsa fikirlerinizi duymak bunlar üzerinde tartışmak benim için büyük bir keyif, umarım faydalı bulmuşsunuzdur. Eğer yazıyı beğendiyseniz ve benzer içerikler görmek isterseniz, Medium profilimden beni takip ederek yeni yazılardan haberdar olabilir ve beni destekleyebilirsiniz. Desteğiniz benim için çok değerli. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın ve sağlıkla kalın!

Beni ve dijital dünyamı daha yakından tanımak isterseniz, aşağıdaki linkten beni takip edebilirsiniz. Orada yazılarım, projelerim ve kişisel ilgi alanlarımla alakalı içerikleri bulabilirsiniz, göz atmayı unutmayın.

--

--

No responses yet